Öncelikle röportaja özel sizden Filistinle ilgili bir yazı rica etmiştik bizi kırmadınız çok teşekkür ederiz hoşgeldiniz.
-Rica ederim. Hoşbulduk.
Bir çift göz dediğin |
Bize biraz kendinizden söz eder misiniz?
- Ben genelde kendi halinde sessiz sakin biriyim yani dışardan öyle gözüktüğümü düşünüyorum. Pek konuşmam konuştuğum zamanda susmak bilmem. Kafa yapısı olarak eskiye, idealler olarak olarak ileriye dönük biriyim kısacası.
Bir çift göz dediğin |
Kafa yapısı olarak eskiye dönüğüm dediniz bunu açarmısınız?
-Elbette. Şöyle, ben bu çağın yaşanmışlığını beğenmiyorum, kültürünü beğenmiyorum en basiti şimdinin müziklerinden çok seksenleri dinlerim hatta Hafız Burhan'ın Makberini dinleyecek kadar bir eskiye dönüklük bu, yaşanmışlıkla ilgili bir konu değil.
Çok kitap okurmusunuz?
-Bu biraz sizi de güldürecek ama okuyorum yani şöyle bir iki gecede bitirdiğim kitaplar oluyor ama bir haftaya kapağını göstersen hatırlamam hem çok okuyorum hem hiç okumuyorum.
Yazmaya nasıl başladınız?
-Ben aslında hırsla başladım ilkokulda Çanakkale için şiir yazmamız istenmişti bende içimden geleni bir ilkokul öğrencisine göre uyak düzenine uydurarak da yazmıştım fakat türkçe öğretmenim beğenmedi o günden sonra ilgimi dahada arttırdım, babamın ajandalarına şiirler karaladım o üç ajandanın bütünüdür şuan yayınlanan kitabım da. İlkokul hocam hırs ve sinirle beni bu işe sürükledi vesselam.
İmza günü , Kitap fuarı , Tüyap imza günü Recep Başol (Sağda) |
Kendinizi ‘yazar’ olarak tanımlıyor musunuz?
-Buda yazarlara sorulan en klişe soru artık.
Hayır ben kendimi yazar olarak görmüyorum, ne zaman bir kitabım milyonlara ulaşır başka dillere çevrilir ve filmleri çekilir ben o zaman yazar olurum, evet biraz uçuk bir hayal ama benim için, bana yazar denilmesi için bunların olmasını isterim.
Film dediniz, ne tür hayalleriniz var gelecek için?
-Açıkça söylemek gerekirse kısa piyesler de yazıyorum bunları yeni kitabıma entegre etmeyi düşünüyorum bir roman olucak büyük ihtimalle çok uzak gelecek için fazla birşey kurgulamadım, ama gelecek sene içinde biter dediğim romanı çıkarmayı planlıyorum tam sinema filmi kurgusuna uygun bir roman olacağını düşünüyorum, tek hayalim bu çıkacak kitabın film olmasıdır diyebilirim.
|
Yeni kitabınızın konusu ve içeriğinden bahsedermisiniz.
-Şiir yazmayı bıraktım bu son kitabımdan sonra tek tük yazıyorum yani, bu romanı yazmaya başladığımdan bu yana. Yeni kitap biraz yeraltı edebiyatı türünde, bir karakterimiz var ve düzenden pek memnun değil bu gidişatı değiştirmek için kolları sıvıyor ve kendine yardımcılar arıyor bulduktan sonra düşündüğü projeye başlıyor.
Ne tarz bir proje bu daha da açarmısınız.
-içerik hakkında bu kadar bilgi yeter diye düşünüyorum dediğim gibi yazım aşamadında büyüsü bozulmasın.
Yeni yazdığınız kitabınızdan bahsettik, şu kitapçılarda yok satan 'Bir Çift Göz Dediğin' e dönelim, bu kadar ilgi bekliyormuydunuz?
-Açıkçası ilk etapta muallaktaydım bastırmayı bile düşünmedim bir deli cesareti işte, sonrası malum.
Biraz klişe ama yeni yazarlara tavsiyeleriniz nelerdir?
-Biraz komik oldu bu soru sanki sonuçta bende daha yeni bir yazarım nihayetinde ama tek şey söyleyebilirim cesaret lazım bu iş için defterin bir sayfasına yazıp kapatmakla olmuyor. Ben tahmin ediyorum ki çok güzel yazı yazanlarda var ama ardından gitmiyorlar yek önerim bu olur yazıyorsalar eğer peşinden gitsinler bedeli ne olursa olsun.
Recep Başol |
Recep Bey çok teşekkür ederim bize vaktinizi ayırdığınız için tekrar görüşmek dileğiyle
-Ben teşekkür ederim başarılar.
Filistinle ilgili sayfama özel yazısı için tekrar teşekkür ediyorum Recep Bey'e , ben okudum çok beğendim sizlerinde beğeneceğini düşünüyorum
Taşın üstünde taş kalmadığı yerde ufacık çocukların ellerinde taşlar. Çeliğe direnen toprak, gözlerinde Kudüsü görüyorum ey çocuk...
Gökten yağan koca koca bombalara
Minicik ellerindeki taşlarla meydan okuyan cesur çocuklarıma gitmek istiyorum
Güneş üstüme Kudüste doğsun
Toprağım Filistin koksun istiyorum
Torunlarım Gazze sokaklarında kan kokusu yerine
Gül kokusu duysun istiyorum
Filistinimin minik elleri
Artık analarının kokusunu gömmesin,
Babalarının üstüne toprak serpmesin istiyorum
Ben sadece elimden zorla çekilen vatanıma sarılmak istiyorum
Çok mu şey istiyorum...
Mescid-i Aksa üstümü örtmeyince
Titriyorum yıldızlara selam vermeyince
Nefes alamıyorum güneşi Gazzeden uğulamayınca
Şimdi burda bebeklerimin üstüne yağan bombalarla tutuşuyorum
Alevler içinde yanıyorum
Ah sevgili kardeşim Filistin bana gelsin istiyoum
Kudüs kanatlanıp da gelsin
Gazze tutsun elimden götürsün beni anamın kucağına istiyorum...
Göklerin övüncüdür Kudüs, bir şehidin mektubudur Kudüs, bir ananın feryadı babanın çaresizliğdir Kudüs. Cesaret şehridir Kudüs, top onayan çocukların tankladan kalelere gol attığı yerdir Kudüs. Bir çok söze tek bir direniştir Kudüs!
Allah' rahmeti ve bereketi KUDÜS 'ün üzerine olsun, zafer hakkıyla sabredenlerindir.