Bilindiği üzere Türkiye'de eğitim sisteminin en kötü yanı küçük yaşta bölüm seçimleri yapılması. Bölüm seçimlerinden kasıt eğitim sistemimize göre 14 yaşındaki bir kişiye siz sayısalcı mı olacaksın sözelci mi olaraksın yoksa eşit ağırlıkçı mı diye soruluyor. Peki bu seçim öğrencinin hayali doğrultusunda mı gerçekleşiyor? Bence asla öyle olmuyor. Benim oğlum-kızım zeki diyen Sayısalı seçmesi için baskı yapıyor. Aman Matematikten uzak durayım diyenler sözele aman Fizik Kimya Biyolojiden uzak durayım diyen Eşit ağırlığa kaçıyor. İşte yanılgı ve pişmanlıklarda bu noktada başlıyor. Çünkü seçtiğimiz bu bölümler bizim ilerideki seçeceğimiz mesleğe direkt etki ediyor. Yeni YGS-LYS sistemi ile bu bölüm seçme maduriyeti biraz biraz giderilsede kişiler sözelci ise sayısal ağırlıklı alanlarda , sayısalcı ise de sözel ağırlıklı alanlarda pek başarılı olamıyorlar. Eğer ki benim tercihim olgunluğa eriştiğimde sorulsaydı bugün sayısal bölümde okumayabilirdim. Çocukluğumun hayali olan yazarlığa yönelebilirdim. Gazeteciliğe yönelebilirdim. Malesef ki bu hayallerimiz ülkemiz koşullarında çok zor koşullara sahip olduğundan %90 ımız istediği mesleği yapamıyor.
Yazarlığa merakım çocukluğumdan beri gelmektedir. Daha 8.sınıfa giderken evimizde boş bulduğum ajandaları alır birşeyler karalardım. Öyleki o yaşlarda 1 şiir kitabım ve tamamlanmış 4 adet romanım ve tamamlanmamış sayısızca romanım vardı. Roman diyorum çünkü anlamanızı kolaylaştırmak istiyorum. Yoksa bir sayısalcı olarak şiir kitabım var yazdığım romanlarım var demek asla benim haddime değildir.
Yakın zamanda okuyucu kitlesine sahip olursam yazılarıma devam ettirmek ve ileride sizlerle daha çok anımı paylaşmak istiyorum. Şimdilik hepinize saygılar , eğer ki sözlerimde her hangi birinizi kırdıysam affola.
